“Sınır tanımayan biracılar” mottosu ile tasarlanan Yenilik Atölyesi kapılarını açtı. Sektörümüzün profesyonelleri ve ekosistemdeki paydaşlarımız için buluşma noktası olacak atölyenin, bira kültürünü geliştirmek ve zenginleştirmek için merkezi olmasını amaçlıyoruz.

Merakımız ve keşfetme heyecanımız ışığında atölyemizde birçok yeniliklere imza atacağımızı belirten Genel Müdürümüz Tuğrul Ağırbaş, “Dünya çapında rekabet eden bir bira üreticisi olarak geldiğimiz nokta, dönüştürücü bir role bürünmeyi, değişime öncülük etmeyi ve geleceği şekillendirmeyi gerekli kılıyor. Yenilik Atölyemizde de tam olarak bunu yapmayı amaçlıyoruz” diyor. Yapılacak bu yenilikçi çalışmalarla Türkiye’nin dünya bira pazarında daha fazla söz sahibi olmasına da katkı sağlamasını hedefliyoruz.

Bira ustalarımız atölyede hem yeni ürünler geliştiriyor hem de üretim teknikleri üzerine çalışmalar yapıyor. Dünya bira literatürüne üçüncü bir üretim tekniği olarak girmesini beklediğimiz +1 Dinlendirme Tekniği de burada geliştirildi.

Yarım asırlık yolculuğumuzda 70’ten fazla ülkeye ulaşmış ve birçok ilki gerçekleştirmiş bir marka olarak yeniliklere olduğu kadar, ürünlerimizin geçmişine de büyük bir heyecanla yaklaşıyoruz. Bu nedenle atölyemizin açılışında biranın bu topraklarda doğan ve binlerce yıla yayılan geçmişini, biranın arkeolojisini Arkeolog Doç. Dr. Güneş Duru’dan dinledik.

“Son arkeolojik bulgulara göre biranın tarihçesi en az 12-13 bin yıl öncesine dayanıyor. Gelişen arkeolojinin sunduğu olanaklar bize biranın insanlığın en eski içeceği olduğu ve Anadolu’nun malta, biranın üretimine ve gelişimine ev sahipliği yaptığını gösteriyor” diyen Duru’nun bira arkeolojisi hakkında anlatımıysa çok yakında yayında olacak!